KARTALKAYA FACİASI KOMİSYONU TANJU ÖZCAN'I DİNLEDİ

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde 78 kişinin yaşamını yitirdiği Grand Kartal Otel ile ilgili, "Otele işletme ruhsatı veren de Özel İdare. Burası kesinlikle bizim yetki ve sorumluluk sahamızda değil. Hukukçu arkadaşlarımız bilir, bizim bu oteli de hiçbir şekilde resen denetleme yetkimiz yok." dedi.

KARTALKAYA FACİASI KOMİSYONU TANJU ÖZCAN'I DİNLEDİ
A- A+ PAYLAŞ
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit


TBMMde komisyon Bolu Belediye Başkanı Özcanı dinledi: Sorumluluk sahamızda değil
TBMM Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Otel Yangınını Araştırma Komisyonu, AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok başkanlığında toplandı. Altınok, geçen haftaki komisyon toplantısında yangında hayatını kaybedenlerin ailelerini dinlediklerini hatırlatarak, bir daha böyle acılar yaşanmaması temennisinde bulundu. Bunun için yapılacak düzenlemeler ve alınacak tedbirlerle alakalı eş güdüm içinde çalıştıklarını söyleyen Altınok, komisyonun bir ay daha çalışabilmesi adına ek süre istediklerini belirtti.


Altınok, bundan sonraki toplantılara Bolu Valiliği ve 2 sivil toplum kuruluşunu çağıracaklarını dile getirerek, "Süremiz tamamlanmadan önce komisyon üyelerimizle, uzmanlarımızla bugün dahil 4 toplantı daha yapıp komisyonun çalışmalarını bu boyutuyla tamamlamış olacağız." diye konuştu.

Komisyonun bir mahkeme olmadığına işaret eden Altınok, "Burası araştırma komisyonu. Biz, hiç kimseye suçlu veya suçsuz diyebilme, hüküm verme noktasında değiliz. Biz, sadece yangının başlangıcından oluş anı ve sonrasına kadar geçen süreci ve bundan sonraki süreçlerin nasıl yürütülmesi lazım geldiğinin değerlendirmesini yapıyoruz." ifadesini kullandı.

CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan, Bakanların ve Bolu Valisi'nin de komisyona gelmesi gerektiğini belirterek, "Bunlar gelmediği sürece, biz de bu görüntüleri, bilirkişi raporlarını sosyal medyada okuduğumuz sürece inanın komisyonun yaptığı hiçbir yere varmayacak." değerlendirmesinde bulundu.


Ardından sunum yapan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, komisyonun çalışmalarını takip ettiğini, komisyon üyelerinin olayın aydınlatılması konusunda çaba içinde olduklarını gördüğünü söyledi ve bunun için komisyona teşekkür etti.

Özcan, otelin bulunduğu alanın Bolu'nun Seben ilçesinin mülki sınırları içinde olduğunu belirterek, "Bu otel, emlak vergisini dahi Seben Belediye Başkanlığına ödüyor." dedi.


TBMMde komisyon Bolu Belediye Başkanı Özcanı dinledi: Sorumluluk sahamızda değil
Otelin 1990'lı yılların sonunda 3 bin 224 metrekare olarak Bayındırlık İl Müdürlüğü tarafından ruhsatlandırıldığını söyleyen Özcan, "Yanan otele baktığımızda yaklaşık 16 bin 300 metrekare. Burada 4 kez tadilat yapılmış. Yani 3 bin metrekareden 16 bin metrekareye 4 ayrı tadilatla büyütülmüş. 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14'üncü maddesinde açık olarak şu söyleniyor; 'Belediye, kendi sınırlarında ve meclis kararı alması halinde mücavir sahaya hizmet götürmekten sorumlu'." diye konuştu.


Otelin bulunduğu alanın Bolu Belediyesinin mücavir sahasına bile oldukça uzak olduğunu dile getiren Özcan, şöyle devam etti:

"Biz, bu otelin 1997'deki inşaat ruhsatını da sonra iskan ruhsatını da vermedik. Sonrasındaki tadilat ruhsatlarına da onay vermedik, yapı kullanım onayını da biz vermedik çünkü bizim sınırlarımız dışında. Otele işletme ruhsatı veren de Özel İdare. Burası kesinlikle bizim yetki ve sorumluluk sahamızda değil. Hukukçu arkadaşlarımız bilir, bizim bu oteli de hiçbir şekilde resen denetleme yetkimiz yok. Sadece talep halinde bu tür yerlere gidip, inceleyip, şartları uyuyorsa 'Yangına Uygunluk Raporu' verme şansımız var. 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu var. Burada il genelindeki bu tür olaylarla ilgili sorumluluk tamamen Vali'ye ve onun başkanı olduğu Özel İdare'ye verilmiş."

 

Özcan, Kültür ve Turizm Bakanlığının ise "Turizm Sertifikası" vererek "işe dahil olduğunu" söyledi. Özcan, "Onu nereden söylüyorum? 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu var... Turizm Teşvik Kanunu incelendiğinde, Kültür ve Turizm Bakanlığının Turizm İşletme Belgesi'ni verdiği yerlerde insan, çevre ile can ve mal güvenliğinin sorumluluğunun Kültür ve Turizm Bakanlığında olduğu açıkça 30. 34. 37. maddelerinde, hatta 1. ve 3. maddelerinde tarif edilmiş." dedi.

 

Özcan, Turizm Teşvik Kanunu'nun 30. maddesine dikkati çekerek, "Burada, Turizm Belgesi verilmiş otellerin tamamının denetim yetkisinin Kültür ve Turizm Bakanlığına ve/veya akredite edilmiş denetim firmalarında olduğu açık bir şekilde yazılıdır. Ben burada kimseyi suçlamak veya kendi kurum çalışanlarımı aklamak için bunları söylemiyorum." ifadesini kullandı.


 

"HER YIL PERİYODİK OLARAK KONTROL ETME VE DENETLEME GÖREVİ KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞINDA"

Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik uyarınca yangındaki en büyük sorumlunun yapı sahibi olduğunu belirten Özcan, şunları söyledi:

"En büyük sorumlu o tabii ki... 'Yapı ruhsatı vermeye yetkili idare' diyor. Bu idare kim? İl Özel İdaresi, onun yetki alanına giriyor. Yine yönetmelik, sigorta şirketlerini denetimlerde yetkili saymış. Yine denetimle ilgili de şunu söylemiş, 'ilgili olduğu bakanlık', yani Turizm İşletme Belgesi veren bakanlık, 'ruhsat vermeye yetkili kamu kurum ve kuruluşlarının müfettişleri' ki bu Özel İdare müfettişleri veya 'denetim elemanları tarafından gerçekleştirilir' diyor. Turizm Yatırım, İşletme Ve Kuruluşlarının Denetimi Hakkında Yönetmelik'te açık bir şekilde Turizm Belgeli işletmelerin her yıl rutin olarak can ve mal güvenliği dahil olmak üzere her konuda denetleneceği hüküm altına alınmış. Yani bu otelde bir rutin denetim yapma yetkisine haiz olan Özel İdare. Her yıl periyodik olarak kontrol etme ve denetleme görevi Kültür ve Turizm Bakanlığında."

 

Başkan Altınok'un, ilgili yönetmeliğe göre "periyodik denetim" ibaresinin olup olmadığına dair sorusuna Özcan, "Var efendim, her yıl yapmak zorunda ve zaten 16 Aralık'ta, yani yangından yaklaşık 1 ay önce Kültür ve Turizm Bakanlığı kontrolörleri gelip oteli denetlemişler, yangından 1 gün sonra rapor vermişler. Yangın 22 Ocak. Kültür ve Turizm Bakanlığının o gün tarihli raporu var. Kültür ve Turizm Bakanlığı kontrolörleri her yönden incelemesine rağmen yangın önlemleriyle hiçbir bulgu ortaya koymuyor." yanıtını verdi.


6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'na göre bu tip yapıların yılda en az bir defa can, mal ve iş güvenliği açısından kontrol edilmesi gerektiğini belirten Özcan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının da bilirkişi raporunda bu yüzden "etkili olduğunun" ifade edildiğini dile getirdi.

Özcan, otelin "mevcut bina" sayıldığını ifade ederek, "Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmeliğe 2021 yılında bir ek yapılmış ve mevcut binalardaki eksikliklerin giderilmesiyle ilgili 31 Aralık 2023'e kadar süre verilmiş. Bu süre daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2 sefer uzatılmış ve bunlara en son demiş ki 'hangi tarihte olursa olsun bir yangın uygunluk raporu ibraz edin bu sorun çözülsün' ama yine de bu sorun çözülmemiş." dedi.

 

"HUKUKİ DURUMU AYNI İNSANLARLA İLGİLİ AYRI BİR UYGULAMA YAPILIYOR"


Yangından sonra hazırlanan bilirkişi raporuna değinen Özcan, tespitlerin yangınla ilgili kısımlarına itirazının olmadığını belirterek, raporun teknik olarak çok doğru yazıldığı değerlendirmesinde bulundu.

Özcan, raporun hukuki kısımlarına dair şöyle konuştu:

"Bu tür davalarda 'asli kusur' ve 'tali kusur' ibareleri kullanılır ancak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İl Özel İdaresi ve Bolu Belediyesi ile ilgili 'birinci derece etkili oldukları' diye bir tabir kullanmışlar. Şu anda 4 kurum için 'etkilidir' diyor ama sadece 2 kurumla ilgili adli süreç yürüyor. Özel İdare'den, belediyemizden tutuklu arkadaşlarımız var. Soruşturma izni verilmemesi, davanın da açılamamasıyla sonuçlanıyor. Burada aynı şekilde konumlandırılan Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından tek bir kişiyle ilgili dahi şu anda adli soruşturma yürümüyor. Aynı derecede etkili oldukları yazıyor ama görevi kötüye kullanmaktan, ihmalden veya görevi ihmal suretiyle kötüye kullanmaktan dolayı Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileriyle ilgili soruşturma izni isteniyor ama aynı konumda olan İl Özel İdaresi ve belediye çalışanları, soruşturma izni istenmeksizin 'bilinçli taksir'den tutuklanıyor. Burada hukuki durumu aynı olan insanlarla ilgili ayrı bir uygulama yapılıyor."

Belediye yetkililerinin yangından önce otele gidip inceleme yaptıklarını ve eksikliklerin giderilmesi için otele 15 gün süre verdiklerini söyleyen Özcan, şunları kaydetti:

"Rapor falan yok, ortada sadece form var. Bu süre içinde taleple bağlı olduğu için ilgili otel yönetimi talebini geri çektiğinden, talep ortadan kalkınca işlem de ortadan kalkıyor. Yani bize diyorlar ki 'madem böyle bir rapor vardı niye bunu Bakanlığa bildirmediniz?' Sayın Başkanım, ortada rapor yok, bir form var. Talep geri çekilince de rapor düzenlenememiş. Zaten raporun uygunsuz olarak düzenlenmesi diye bir şey de yok. Dolayısıyla belediye çalışanlarının herhangi bir kusuru olduğunu düşünmüyorum."

 

"OTELDE EKSİKLİKLERİ GÖREN ARKADAŞIMIZIN, İL ÖZEL İDARESİNE BİLDİRMESİ GEREKİYORDU"

MHP Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, belediye yetkililerinin oteldeki eksiklikleri görmesine rağmen neden Bolu Valiliğine ya da yetkili kuruma bildirimde bulunmadığını sordu.

Şanlıtürk, "Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2022'nin Ocak ayına kadar 100 işletmeyi kapatmışken otel yangınına kadar geçen sürede 4 bin 380 işletmeyi kapatmış. Otelde bu eksiklikleri gören arkadaşımızın, İl Özel İdaresine bildirmesi gerekiyordu. Sorumlu tutulacağı nokta budur diye düşünüyorum." ifadesini kullandı.


AK Parti İstanbul Milletvekili İsmail Erdem de belediye görevlisinin oteldeki eksiklikleri ilgili kuruma ihbar etmesi gerektiğini dile getirerek, "Kamu görevlisi olarak bu sorumluluğu üstlenmesi lazımdı. Burada itfaiye sorumlusu olan arkadaşların ihmalkarlığı odur ki İl Özel İdaresine veya Turizm Bakanlığına bu ihbarı yapmaması." dedi.

Tanju Özcan ise Şanlıtürk ve Erdem'e cevaben, "Arkadaşlarımız burada 8 eksiği tespit etmiş, ben bunları yangın günü öğrendim. 'Biz, 8 eksiği gideremedik, bundan dolayı dilekçeyi geri çekiyoruz' dememişler ve bunu başka bir belediyeden de alma şansları var. Arkadaşlarımızın, 'bunu (belgeyi) aldılar mı almadılar?' diye bilebilme şansları yok zaten. Bunu araştırması gereken, ruhsatı veren Özel İdare." diye konuştu.

Özcan, "Şu olay Bolu Belediyesinin mücavir sahasında veya belediye sınırı içinde olsaydı 'sorumluluğumuz var mı yok mu?' demeden namusum üzerine yemin ediyorum ki aynı gün istifa etmiştim." ifadesini kullandı.

MİLLİYET

YOUTUBE Kanalımız www.youtube.com/spor14tv

Yorumlar

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.